19 Kasım 2011 Cumartesi

Yol

Sana doğru giden bir yoldayım. Cam kenarında oturuyorum. Hava artık erkenden kararıyor. Otobüsün ışıkları çoktan yandı. Trafik var, otobüs tıklım tıklım dolu. Soğuk dışarısı, camlar buğulandı. Ön koltukta oturan çocuk cama eliyle kuşlar çiziyor. Kuşların ömrü çok kısa, hemen eriyip gidiyorlar. İçeride oksijen bitti bitiyor, uyukluyoruz, bazılarının kafaları sağa sola düşüyor. Her durakta açılan arka kapıdan evine doğru koşan yorgun yüzler iniyor, ön kapıdan daha yorgunlar biniyor. Soğuk dolaşıyor ayaklarımızda, ürperiyoruz.


Sana doğru giden bir yoldayım. Geç kaldım. Beni bekliyorsun. Şu an neler yapıyorsun diye düşüyorum. Belki sofraya peçete koymayı unutmuşsundur, çekmeceleri hızlı hızlı açıp kapatıyorsundur. Belki yemeğin tadına baktın, biraz daha tuz ekliyorsundur. Dolaba attığın şarap gelmiştir aklına, çıkarıp masaya koyuyorsundur. Acıkmışsındır iyice, ekmeğin ucundan yiyiyorsundur. Aklında yüzümle odaları dolaşıyorsundur bir bir. Kafanın içindeki tüm düşünceler kapı zili gibi çalıyordur. Kolundaki saate bakıyorsundur durup durup. Geç kaldı, diyorsundur, özlüyorsundur.


Belki de uyukluyorsundur televizyonun karşısında. Yoğun geçmiştir bugünün, yorulmuşsundur, her yerin ağrıyordur. Gözlerin kapanıyordur arada, uykuya yenik düşüyorsundur. Gazeteleri karıştırıp karıştırıp yerine koyuyorsundur. Çok aç değilsindir, yolda atıştırmışsındır. Günün ağırlığı üzerine çökmüştür. Gelse de bana biraz sarılsa, diye düşünüyorsundur. Öyle karanlık günlerden biridir, şefkate muhtaçsındır.


Belki de bugün, o gün değildir. Belki sana giden yollar çoktan silinmiştir haritalardan. Ben otobüste kafamı yanımda oturan hiç tanımadığım adamın omuzuna dayamış, huzursuz rüyalar görüyorumdur. Sana varmayan hayallerimden kazaklar, kaşkollar örüyorumdur yalnızlığıma. Kömür kokan soğuk hava içime işlerken, sana kavuşacakmışım gibi yürüyorumdur yolları. Sanki yeterince hayal edersem kapıyı açtığımda seni evde bulacakmışım gibi özlüyorumdur. Bir süre gerçekten çıkıp geleceğini düşlüyorumdur. Yemek için acele etmeyip, oyalanıyorumdur mutfakta. Saate baka baka karartıyorumdur geceyi. Bu gece de gelmeyeceğini anlayınca, oturuyorumdur camın önüne.Yoksan her sokak aynıdır, yemekler tatsızdır ve filmler hep kötü sonla bitiyordur. Sen ve ben başka evlerden aynı ıssız ve ıslak sokaklara bakıyoruzdur. Gözümden akan her yaş senin pencerene damlıyordur.


Sana giden bir yoldayımdır her akşam ben ama sana giden yollar kapalıdır.